Merhaba kar tutkunları...
Hasretiyle uzun süredir beklediğimiz, ilk yağan karlar ile içimizin kıpır kıpır olduğu kayak ve board sezonunu açalı çok kısa bir zaman oldu.Öncelikle hepimize hayırlı olsun, uzun olsun, keyif dolu olsun... Ama bir tek şey eksik olsun : "sakatlık"
Günden güne, bu tutku dolu spora gönül veren insan sayısı artmaktadır.Dağlar rengarenk insanlarla dolu artık. En büyük isteğim; çok şampiyon çıkaran bir ülke vatandaşı olmaktansa, çok spor yapan, çok sağlıklı insanlarla dolu olan bir ülkede yaşamak..Ama hiç şüphesiz sağlımız açısından her yönü ile ( temiz hava ,bol oksijen , bol tebessüm ve full atraksiyon ) sıhhat kaynağı olan kayak ve board da diğer spor dalları gibi çeşitli riskleri içinde barındırmaktadır. Belki de diğerlerinden azıcık da fazla... Ben kısaca, nelere daha fazla dikkat edersek , sezonu daha uzun tutarız ve dağda daha çok keyif dolu vakit geçiririz düşüncesiyle bir kaç şey yazmak istedim...
Başlığımız "Sakatlanıyoruz çünkü..." olsun istedim...Bunun nedeni ; hiç olmazsa elimizde olan, riskleri en aza indirebilecek olmamızdır... Bu nedenle de konuyu iki ayrı başlık altında "kişisel nedenler ve çevresel nedenler" olarak incelemek daha isabetli olacaktır inancındayım...Hatta, aklımıza gelenleri madde madde yazalım isterseniz..
A) Kişisel Nedenler :
1- Fiziksel Eksikliklerimiz...Nedir bunlar; yeteneklerimizi doğru saptayamamak, (yani belki de board değil kayak yada tam tersi bizim için daha uygun ..veya çok daha kolay pistleri tercih etmeliyiz gibi) kuvvet ve güç eksikliği ve her ikisinin devamlılığında yani ilerleyen saatlerde sıkıntı yaşamamız..Ben ciddi sakatlanmalarımın yüzde doksanını , ya ilk 15 dakika içerisinde düzgün ısınmadığımdan ya da son yarım saat içerisinde artık gücümün kalmadığından yaşamışımdır bilginize...
2-Psikolojik Etkenler ...Kar tutkunları arasında nazar , göz değmesi , kara bulutlar :001_smile: olarak da adlandırılan bu etkeni çoğu zaman göz ardı ederiz..riski göz ardı etmemiz,dikkatsizliğimiz,içimi zden "Aman Allah ım !!evet şimdi düşeceğim" gibi kurduğumuz cümleler..Asında bu gibi zamanlarda su içmek veya çikolata yemek gibi pistin dışında kısa mola vermek , çözüm olabilir..
3-Yaş Faktörü..."Dağa çıkınca kendimizi nasılda genç hissederiz" "İnsan kendini hangi yaşta hissediyorsa o yaştadır" çok güzel ama çok gaza getirici bir sözdür..:D Yaşı ilerlemiş ve düzenli spor yapmayan arkadaşlar çok daha dikkatli olmalı şüphesiz..
4-Isınma...Belki de bizden kaynaklanacak sakatlıkları en aza indirmenin 10 veya 15 dakikalık kısacık yolu...Kesinlikle yapmalıyız...Lütfen üşenmeyelim
5- Malzeme Faktörü...Çok sık yazılan bir etken..İmkan meselesi ama kötüsü bile hiç olmamasından iydir bence...
B) Çevresel Nedenler :
Her ne kadar biraz bize bağlı gibi görünse de bu başlık altında sıralamak daha doğru sanırım..Evet dışımızdaki faktörler:
1-Emniyet Tedbirleri...Kayak merkezlerinin alması gereken tedbirler...O kadar çok ki hangisinden başlanmalı ...Ama bence özellikle Spor sakatlıkları uzmanı hekim bulundurmak şart...İlk müdahale hayat kurtarıyor..Onun dışında pistlerin düzgün numaralandırılması, kaybolmanın önüne geçecek olan "ağaçlara numara verilmesi"..ikaz işaretleri ve çitler v.s...Bize düşen çok daha dikkatli olmak
2-Pistlerin Durumu...Maalesef çok eksiğimiz var..Ezilmemiş , sakatlığa davetiye çıkaran pistler..Otlar, taşlar hatta kayalar..Düzgün malzeme ile düzgün çevrilmemiş mekanik direkler...Lüzumsuz kullanılan kar motorları..Piknikçiler ,kızakçılar...
3-Aktivitenin Süresi-Topluluk Psikolojisi...Bu iki faktör yukarıda da olabilirdi aslında..Ama azıcık da olsa dışımızdan bizi tetikleyen şeyler gibi geldi bana, bilmem siz ne dersiniz? Şöyle ki; İçimizde bazı arkadaşlar çok sık dağlarda olabilirken, bazılarımız sezonda bir kaç kez kayma fırsatı buluyoruz...Evet ekip ruhu ile başlıyoruz kaymaya..üstelik de ısınmadan, bilirsiniz..önce fırını ısıtırsın sonra keki verirsin...biz kekin lezzetine dayanamayarak heyacanla adeta ateşe atlıyoruz..Hem de gazımız sonuna kadar açık olarak..ekibiz ya..bir sağdan bir soldan..bilen bilmeyen ..derken içimizde kaygılar ve endişeler..akşama doğru gücü tükenmiş ve cayır cayır yanan kaslarımız artık dayanamıyor belki de ...Hoopp jandarma ..jandarma..diye yardım ...Ekip olarak kaymayalım mı? Azıcık geliştirelim kendimizi, sonra kayalım...
Tadına doyulmaz leziz kekleri afiyetle yemek için, bir sonraki turda eksiksiz olarak yine hep beraber kayabilmek için...Her nerede kayıyor..ve kaymak istiyorsan.....Sakatlıklar senden,bizden,onlardan ayrım yapmaksızın uzak olsun....
Samsun dan hepinize ama hepinize ....Afiyet olsun :D
Sevgilerle bkaan....